18 Kasım 2012 Pazar

Sabun Hakkında Merak Ettiklerimiz


Sabunun eski Osmanlı tıbbında çok önemli bir yeri var. Temizlik denince akla sabun gelir. Yüz ve vücut, çamaşırlar ve bulaşıklar bu “mucize temizleyici” ile yıkanır. Bu sebepten Osmanlı’da sabun imalatı çok gelişmiş, kalitesi yükseltilmişti...Devlet hesabına sabunun kontrolünü yapanların yanı sıra, alıp satanlar ve tüketiciler bu kaliteyi test edebilecek düzeyde idiler. Bu sebepten, kaliteli sabunlar yüksek fiyata satılabiliyordu.

Sabunun ilk ortaya çıkması hikâyesinde hep aynı şey anlatılır; Roma imparatorluğu döneminde, tapınakların yakınındaki nehirlerde çamaşır yıkayan kadınlar, tapınaklarda kurban edilen hayvanların yağları ve odun küllerinin sabunlaşarak çamaşırları tertemiz yapması ile sabunu fark etmişler.

Hâlbuki yazılı kaynaklar, sabunu, ilk kez Sümerlerin MÖ 4000 yıllarında kullanmaya başladıklarını; Mezopotamya’da iyice gelişmiş olan dokumacılık sanatında iplik ve kumaşların yıkanması için sabun, potas ve şap kullanıldığını belirtir. MÖ 2500 yıllarında Sümerlere ait kil levhalar üzerindeki yazılarda sabun yapılması ile ilgili yazılara rastlanılmıştır. Sıvı yağlarla sabun yapımı hakkındaki bilgileri de Antik Mısır’da buluyoruz. Orta Asya kökenli olan ve ham yünden üretilen keçenin üretim aşamasında sabunlu suyun kullanılması, Orta Asya ile de bir bağlantısı olduğunu gösteriyor. Bütün bu bilgiler, bize sabunun tarihinin çok eski olduğunu, 6.000 yıldır insanların çeşitli maddeleri kullanarak sabun ürettiklerini gösteriyor.

Bu “yağı yağla yıkamak” formülündeki mucizevî temizleyici, insanın hayatına en güzel şeklide girmiş ve insanlar tarafından en güzel şekle getirilmişti. Eski sabun imalatçıları, imalathanelerinde, ellerinde bulunan hayvanın iç yağlarını veya zeytinlerin sıkılmasıyla çıkarılan zeytinyağından geri kalan tortulu yağlı kısmı kullanırdı. Bu yağlar, içinde alkali madde olan bitkilerin külleri, potas, şap, bor, borit veya sodyum hidroksit ihtiva eden doğal minerallerle kazanlarda kaynatılarak sabunlaşması sağlanırdı. Zamanla sabunlaşmayı sağlayacak sodyum hidroksit (kostik) ayrıştırılarak elde edildi. Sabun elde edilirken, bu madde çok dikkatle, sadece sabunlaştıracak kadar konulur ve sabunlaşma bittikten sonra deriyi tahriş edecek kostik kalmasın diye sabun defalarca su ile yıkanırdı. Sabun imalatçısı elde ettiği sabunun içinde tahriş edecek bir kalıntı kalıp kalmadığını diliyle yalayarak test ederdi. Sonuçta “yenebilecek!” saflıkta sabun tüketiciye sunulurdu.

Bugünkü sabunlara gelince; sanayileşen sabun için üreticinin düşündüğü tek şey vardı: “Ucuza mal etmek.” Bunun için de, hayvan iç yağları, artık sabun imali için kullanılan tek madde haline geldi. Yemeklerde kullanılan zeytinyağını, sabun imalinde kullanmayı hiç düşünmediler. İkinci olarak devreye giren “rekabet”, daha çok köpüren sabunu esas aldı. Bu köpürtücü maddelerin sabuna ilavesi demekti. Daha şeffaf, daha hoş kokulu, daha köpüren… Derken, sabun kişiliğini kaybedip, bir kimyasal madde haline geldi.

Saf sabunun ise bir tek amacı vardı “ temizlemek”. Basit formülüyle bunu başarıyordu ama piyasada yarışan sabunlara ilave edilen koruyucu maddeler, renk maddeleri, sentetik kokular, sabun isminde ve görünüşünde “deterjanları” doğurdu. Ülkemizde de bu “asrî” leşen sabunlar, saf sabunmuş gibi sorgusuz sualsiz kullanılıyor...

Son senelerde, sabunda “doğallık” modası ön plana geçti. İnsanımız yediği, içtiği ve kullandığı kimyasalların hayati tehlikesini öğrendi. Bir de batı dünyasından doğallık rüzgârları esmeye başlayınca, bu konuda çalışmalar hızlandı. Bize sunulan, fabrikasyon sabunların sabun gibi kokması için, sentetik koku imal edenlere çok iş düştü. Sabun gibi kokan ve görünen, çok ucuza alabildiğimiz kimyasal karışımlar piyasayı doldurdu.

Anadolu’da yüzyıllardır uygulanan sabunculuk geleneği devam edemedi. Bu sabunlara talep kalmadı. Bu sanatla uğraşanlar başka işlere yöneldiler. Her şeye rağmen bazı bölgelerimizde bu sanat devam edebildi ise de bu doğal sabunlar batı dünyasının dikkatini çektiğinden tamamı ihraç ediliyor. Eski geleneği devam ettiren kaliteli sabunlar bize ulaşamıyor.

Doğal sabun tekrar para getiren bir ürün olmaya başladığından beri bu sanatı yeterince bilmeyenler ufak imalathanelerde yağları ölçüsüz ve kontrolsüz kostikle sabunlaştırıp tahriş eden sabunlar imal ediyorlar. Başka bir imalat şekli de “soğuk sabun” denen tamamen mikserle karıştırarak imal edilen kimyasal çorbalar. Bence en kötüsü sabun sanayinin bu modayı kullanmasıdır. Kimyasal olarak hazırlanan sabunlara birkaç damla zeytinyağı veya defne yağı ilave edip büyük reklamlarla zeytinyağlı sabun diye satışa sunuluyor. Bu sabunların içindekiler kısmına bir bakın lütfen. En masum görünen sabunlar bile zeytinyağı ile güzelce sabunlaştırma yapılmayıp hazır sabun bazı, sodyum Tallowate’la hazırlanıyor. Sodyum Tallowate denilen baz, hayvan iç yağlarının kostikle sabunlaştırılması ile elde edilen sabun ana maddesidir. Burada kullanılan maddenin hayvan iç yağı olması sorun değil. Bu yağlar tabii maddeler ve cilde zararı yok. Fakat hangi hayvansal yağlar, hangi şartlarda ve nasıl sabunlaştırılıyor bunları bilmiyoruz. Yığınla köpürücü, renklendirici, koku verici madde, parafin türevleri, gıdalarda yasaklanmış koruyucu maddeler ilave ediliyor. Bunları o “saf! doğal!” sabunların etiketlerinde okuyabiliyorsunuz. Böyle sabunlara ilave edilen “otlar, kökler ve doğala özdeş parfümler!”le zenginleştirilen; pasta şeklinde, karpuz, çilek türlü tropik meyveler şeklinde şeffaf, yenecek kadar iştah kabartan sabunlara ne demeli? Sabun kimliğinden utanmış olmalı! O mütevazı bir mucizedir. Amacı da sadece temizlemektir...

Artık cildimizi doğal sabuna emanet ederken o gönül çelen reklamlara değil, sabunun etiketindeki içindekiler kısmına bakalım! Bu bilgiler, bize sabun gibi sabunu gösterecektir…

Prof. Dr. Ayten Altıntaş
 
Bu Yazı Organik Sabun Facebook Ürün/Hizmet sayfasından alınmıştır.
 
  KÜL SUYU ile  SABUN YAPIMI çok değerli bilgiler bunlar...
sabun yapımında kullanılan sodyum hidroksitten kaynakli sabunlarin dogalliklarini yitirdikleri,kimyasal icerik kazandiklari dusunulur ve bu yuzden ev yapimi dogal sabunlarda kimyasal olmadigi dusuncesi artar..oysa her durumda sudkostik yada kostik yada kostik soda yada sodyum hidroksit,tum bu isimler ayni maddeye aittir,her durumda sabun varsa kostik kullanilmis demektir..
ozelde en cok aldigim soru su oldu..ağac külünden,külden sabun yapmak daha mi dogal,daha mi saglikli,oranlar nedir,kul suyu nasil hazirlanir vs vs..

birincisi agac kulunden elde edilen su da alkali sudur..sodyum hidroksitin dogal yolla elde edilmis karsiligidir..sodyum hidroksit derisik halde tek basina saglik acisindan riskli,kullanim sirasinda potansiyel tehlikelidir ancak yagla tepkimeye girip sabunlasma prosesine girdiginde sagliga zararli etkisini kaybeder..yani aslinda sagliksiz olan kostigin kullanilmasi degildir..sagliksiz olan bilmeyen ellerde yanlis oranlarda kostik kullanilmasidir..ben kul sabununun klasik sodyum hidroksit sabunundan daha saglikli olduguna inanamiyorum bir turlu...yine de kul suyu ile sabun yapmak isteyenler icin kul suyunun hazirlanisini veriyorum...

agacin cinsi cok muhim degil.bazi agaclar yandiklarinda daha beyaza donuk kul verir bazilari daha koyu renkli kul verir,bu sadece suyun rengini etkiler ve tabii sabunun rengine de yansir...mahalle firininizdan kul isteyebilirsiniz,koylerde hala ekmek firinlari varsa ordan biraz kul asirabilirsiniz..yada cok kararli iseniz kulu rahat alabileceginiz bir alanda ates yakip saatlerce karistirip kendi kulunuzu elde edebilirsiniz...atesle hasirnesir olmaniz halinde her turlu guvenlik tedbirini almayi unutmayin.yangin riskine karsi sondurucunuzu vs herseyinizi hazirda tutun...tehlike yaratabilecek herseyin onceden kucuk ihtimal de olsa tedbirini alin..

simdiii..kulu elde ettiniz.odun kulunu suya ekleyeceksiniz.suyu kulun uzerine eklemeyin,pofff diye her yana ucusur..suyu kovaya alin (plastik kova olur) ve uzerine kulu ekleyin..suyun saf su yada aritilmis su olmasinda fayda var ama ben sise suyuyla da denedim oldu..eskiler yagmur suyunda hazirlarmis,yagmur suyu bulabilenler yagmur suyuyla hazirlasin,nostalji olur hem suya kulleri ekledikten sonra kapagini kapatip en az 1 gun dinlendirmeniz gerekiyor,bu bekleme suresi ardindan suyu suzup alacaksiniz..

kul suyunun konsantrasyonunu anlamak icin uc metod var..birincisi bahtsiz bir tavuktan bir tane tuy alip suya batiracaksiniz,1-2 dakika icinde tuy erirse suyun konsantrasyonu tamamdir.erimezse seyreltik kalmistir sabununuz olmaz..daldirdiginiz anda erirse cok kuvvetli gelmistir,su ekleyin..
ikinci metod,yumurta metodudur.yumurta suda dengede durursa konsantrasyon tamamdir.suya batarsa kul ekleyin,suyun ustunde yuzerse su ekleyin.yumurta ortalama bir sekilde durmali..
ucuncu metod ise ph kagidi kullanmanizdir.ph kagitlarinda asit baz renk skalasi olur ve baz suyunuzun kuvvetli yada seyreltik olusunu bu skalada karsilik geldigi renkten anlayabilirsiniz..

ideal alkali derecesinde kul suyunuzu elde ettiginizde evde sabun yapmak icin dogal kostiginiz hazir demektir.sabun yapiminin kalan kismi tipki sodyum hidroksitle yapildigi sekilde devam edilir..
 
Bu yazı da Organik Sabun Facebook sayfasında Deniz Hatipoğlu'nun yorumundan alınmıştır.
 

2 yorum:

  1. İzmir ve çevresinde organizasyon firması denince akla gelen ilk şirket isminden de anlaşılacağı gibi İzmir organizasyon firmasıdır. Yapığı işleri kısaca açıklamamız gerekirse, Acilis Organizasyonu, balon susleme, evlilik teklifi, dugun organizasyonu mekanları, tekne kiralama ve catering hizmetlerine imza atmış bulunmaktadır. Sizlerde profesyonel bir organizasyon firmasıyla çalışmak isterseniz bir telefon kadar uzağınızdayız.

    YanıtlaSil
  2. Neler yapabiliriz?

    Öncelikle İzmir Ajans olarak 2004 yılında kurulmuş ve hizmetlerine devam etmekte olan bir firma olduğumuzu, dolayısıyla deneme yanılma değil tecrübeyle hareket eden köklü bir firma olduğumuzu belirtmek isteriz. Genel olarak ürün, hizmet marka ve tantım konularında özellikle sosyal medya, video prodüksiyon ve internet bilişim alanında ve ayrıca fotoğraf çekiminde de tecrübeliyiz. Hizmetlerimize başlamadan önce sizlerin firkirlerini dinliyor, kendi tecrübemiz ve sizin hayalinizdekileri harmanlayıp, fikir alışverişlerinin ardından yol haritamizi belirleyip vaad edilen süre zarfında hizmetinizi gerçekleştiriyoruz. Yaptığımız hizmet ne olursa olsun, ihtiyacınız olanı sağlayacağımızdan emin olabilirsiniz. Yol haritasını çizerken isteklerinizi ve tasarrufunuzu ilk sıraya alıyoruz. Ömür boyu profesyonel iş ortağınız olacağız.

    Video Montaj ve Prodüksiyon

    Her firmanın tanıtımının yapılacağı bir hikayesi vardır. Bir firmayı kurmak, geliştirmek ve popülerleştirmekten geçen ilk yol tanıtım filmi çekiminden geçmektedir. Firmanızı popülerleştirmek ve yayıngınlaşmasını sağlamak için harika fikirlerimiz var. Siz hayallerinizi anlatırken biz ihtiyacınız olanı tespit edip, onu hayata geçirmek için elimizden gelene yapacağımızdan kuşkunuz olmasın. Sosyal medya ve internet hizmetleriyle video prodüksiyonü harmanyalıp ortaya çıkan en fes hizmetin keyfini çıkarmanız için sizi bekliyor olacağız.

    YanıtlaSil